Genel

Cumhuriyet’in 100. yılı…Gazetemiz işçi sınıfının mücadelesi ve emek hareketiyle omuz omuza yürüyor: Emeğin Cumhuriyet’i – Son Dakika Türkiye Haberleri – 2024

Güncel habere göre;

Türkiye, tarih boyunca işçi sınıfının
mücadelesine tanıklık etti, bu
mücadeleler ise toplumsal ve
ekonomik değişimlerin öncüsü oldu.
Emekçilerin sesi tarih boyunca sağ
iktidarların neoliberal politikalarıyla
bastırılmaya çalışıldı. Baskıya karşı
direnen işçiler ise Türkiye’de birçok kez
tarihi direnişler sergiledi. Gazetemiz
Cumhuriyet de Türkiye’deki emek
hareketinin adım adım takipçisi oldu.

1961 Saraçhane Mitingi, 1963 Kavel
Direnişi, 1966 Paşabahçe Direnişi, Derby
ve Demir Döküm işgalleri Türkiye’de öne
çıkan işçi direnişleri olarak biliniyor.
Türkiye tarihinin en büyük
işçi mücadelesi olan “15-
16 Haziran 1970 Büyük
İşçi Direnişi” olarak bilinen
işçi direnişi de tarihimizde
önemli bir yere sahip. İki
gün boyunca süren ve
Türkiye’nin birçok yerine yayılan
direniş ülkede hâlâ emek mücadelesine
ışık tutuyor. Söz konusu direniş,
1970’te çalışma yaşamını ve temel
sendikalar mevzuatını düzenleyen
274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi,
Grev ve Lokavt Yasası ile 275 sayılı
Sendikalar Yasası’nda değişiklik yapan
tasarıya karşı İstanbul’da başlamış ve
Türkiye’nin birçok yerine yayılmıştı.
Dönemin tanıkları ise bu direnişi 60’lı
yılların başından itibaren başlayan
sınıf mücadelesinin bir sonucu olarak
niteliyor. 1961 Saraçhane Mitingi ve
1963 Kavel Direnişi gibi büyük işçi
direnişleri ise 15-16 Haziran’a giden
yolu açtı. Bu eylemler, sendikal hakların
savunulması amacıyla gerçekleşti.

KANLI 1 MAYIS

1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı’nı
kutlamak üzere çeşitli illerden
İstanbul’a gelen yaklaşık 500 bin kişi
DİSK’in organizasyonu önderliğinde
Taksim Meydanı’nı doldurdu. Katılımın
yüksek olması nedeniyle kortejlerin
alana girmesi uzun sürmüş, miting de
uzamıştı. Taksim Meydanı, işçilerin ve
öğrencilerin sloganlarıyla, türküleriyle
inliyordu. Dönemin DİSK Başkanı Kemal
Türkler’in konuşması sırasında beşer
dakika arayla iki el silah sesi duyuldu.
Henüz silah seslerinin nereden geldiği
anlaşılmadan Sular İdaresi binasından
yoğun bir ateş başladı. Bu yaylım
ateşine Intercontinental Otel’den gelen
kurşunlar da eklenince Taksim, mahşer
yerine döndü. Kalabalık korku içinde
kaçışırken meydana panzerler indi. Bazı
kaynaklara göre 41 bazılarına göreyse 34 kişi yaşamını yitirdi. Bu katlaimın
üzerinden yıllar geçmiş olsa da halen
sorumlular bulunamadı. Taksim,
Türkiye’de işçi sınıfı açısından bir hafıza
mekânı oldu. Ayrıca Taksim’in iktidarlar
eliyle işçilere yasaklanması da halen
süregelen sorunlar arasında yer alıyor.

NETAŞ GREVİ VE BAHAR EYLEMLERİ

12 Eylül 1980 askeri darbesinin
ardından Türkiye’de işçi sınıfının
örgütlülüğü de büyük darbe aldı.
Özelleştirme ve esnekleşme gibi
politikalar sonucunda da emekçiler
grev haklarından mahkum kalırken
birçok sosyal haklar da kaybedildi. 12
Eylül’ün baskıcı politikalarını delen
ilk ve en önemli grev Netaş işçileri
tarafından yapıldı. Netaş’ta 2 bin 600
işçiyle 18 Kasım 1986 tarihinde greve
çıkıldı. 93 gün süren Netaş grevi,
12 Eylül’ün grev hakkını baskılayan
tutumuna karşın mevcut koşullarda da
grev, yapılabileceğini ortaya koydu. 18
Şubat 1987’de anlaşmayla sona eren
bu grev 12 Eylül sonrasında yapılan
en büyük ve en önemli grev olarak
nitelendiriliyor. Ayrıca işçi sınıfının
yeniden uyanışı olarak ifade edilen
“Bahar Eylemleri” de 1989’da başladı
ve etkileri 1990’lı yıllarda da devam
etti. Bu dönem, ekonomik olduğu
kadar siyasal etkileri de olan işçi sınıfı
ve toplumsal muhalefet hareketinin
önemli bir yükseliş dönemiydi. Kamu
kesiminde çalışan işçilerin 1989
yılı mart, nisan ve mayıs aylarında
başlattıkları bu eylemler, 1990’ların hak
mücadelelerinin yükselişinde önemli bir
rol oynadı.

Türkiye’de öne çıkan birçok işçi
eylemi ve emek olayları meydana geldi.
2010 yılında TEKEL fabrikalarının
özelleştirilmesine karşı Ankara’da
başlayan ve 78 gün süren bu eylem,
Türkiye’nin en önemli ve kalabalık
eylemlerinin arasında yer alıyor.
AKP iktidarına yönelik en büyük
başkaldırılardan biri olduğu söylenen
bu direniş, Türkiye işçi sınıfı açısından
da önemli ve öğretici bir yere sahip.
Ülkenin dört bir yanından Ankara’ya
gelen işçiler, soğuk havaya karşın
TEKEL fabrikalarının özelleştirilmesini
protesto etti.

Türkiye’de her yıl onlarca işçi direnişi
meydana geliyor. Teknolojinin gelişmesi
ve buna uygun istihdam modellerinin
ortaya çıkması da emek tartışmalarına
başka bir boyut getirdi. 2022 yılının ilk
aylarında meydana gelen motokurye
eylemleri de bunun örnekleri arasında
yer alıyor. “Sefalet ücretleri”ne karşı
direnen kuryeler, enflasyonun altında
tutulan ücretler karşısında kontak
kapatıp hakları için sekiz ilden gelerek
İstanbul’da buluştu.

İŞ CİNAYETLERİ

 Emek tarihi yalnızca grevler, işçi
direnişleri ve büyük yürüyüşlerle sınırlı
değil. Olumsuz çalışma koşulları ve
alınmayan önlemler nedeniyle günde
ortalama beş kişi iş cinayetlerinde
yaşamını yitiriyor. AKP’li yıllarda en az
32 bin kişinin iş cinayetleri nedeniyle
yaşamını yitirdiği ifade ediliyor. Bu
yıllarda birçok kez toplu iş cinayetleri
de meydana geldi. 13 Mayıs 2014’te
Manisa’nın Soma ilçesinde bir maden
ocağında meydana gelen bir yangın
sonucu 301 işçi yaşamını yitirdi. Bu
facia da Türkiye Cumhuriyeti tarihinin
en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve
madencilik kazası olarak kayıtlara geçti.

Umarız bu içerik sizler için faydalı olmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir